Gerçeklerin mutlaka bir şekilde su yüzüne çıkma gibi bir huyu var
Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Zeki Geçkil’in Sururi Seçmen mahlas ismiyle gazetemizin 989. sayısında yayınlanan yazısı…

İlk yayın tarihi: 07.11.2017
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer merhum
Başbakan Ecevit’le 2001’de yaşadığı anayasa kitapçığını fırlatma olayının arka
planındaki nedene 16 yıl sonra bir programda eski Kültür Bakanı ve CHP
Milletvekili Fikri Sağlar’la yaptığı sohbette açıklık getirdi.
Sanatçı Baykal Saran için “Tiyatro Ödülü”
dolayısıyla düzenlenen geceye katılan Ahmet Necdet Sezer program sonrasında
tiyatro kulisinde Fikri Sağlar’a, tarihi belge niteliğinde olan şu çok önemli
devlet sırrını açıklıyor: Başbakan Ecevit iki defa bana gelerek Fazilet
Partisi’nin kapatılmamasını istedi, ben reddettim, o yüzden gerginlik yaşadık.
Şimdi, medya illüzyoncuları bu olayı da Bülent
Ecevit’in ne kadar demokrat bir kişiliğinin olduğu şeklinde göz yaşartıcı bir
dille anlatacaklar ve özündeki çirkin komployu milletten yine özenle
saklayacaklardır. Oysa olay görünenden çok daha başkadır. Matruşka nasıl üst
üste konmuş birbirini gizleyen şekillerden oluşuyorsa bu olay da alt alta
saklanan iki sırrı barındırmaktadır.
Bana anayasa kitapçığı fırlattı diyerek yaptığı
basın toplantısıyla adeta kıyamet koparan Başbakan Ecevit, Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer’e terbiyesiz diyerek yüklenmişti. Meğerse asıl derdi/marazı
Fazilet Partisi’nin kapatılmasını engellememesiymiş! Peki, bu Fazilet Partisi
hassasiyeti Ecevit’in nerden kaynaklanıyordu?
Oysa 54. Hükümetin Başbakanı Erbakan’a karşı
başlatılan 28 Şubat post modern darbe sayesinde Bülent Ecevit Başbakan
yapıldığında Zeytinburnu İlçe Kongresinde şu sözleri sarf etmişti: Bunların
partilerini kapatmak yetmez, köklerini kurutmalıyız!
Bu düşmanca, kin, nefret kusan sözlerin sahibi
Başbakan Ecevit neden Fazilet Partisi’ni kapattırmamak için böyle canhıraş bir
mücadeleye girişiyor? Açıklayayım…
Aslında bu olayın içyüzünü gazetemiz El-Aziz’de
yıllardır sayısız kere yazdık anlatmaya çalıştık. 10. Cumhurbaşkanı Sezer’in
tarihi önemdeki açıklaması sadece bizi teyit etmek açısından önemlidir. Benim
bu yaptığım, okumamış ya da unutmuş olanlar için hatırlatma niteliğindedir.
ABD’de planlanarak sermaye, medya, siyaset ve
sivil toplum kuruluşları ittifakıyla büyük bir cephe oluşturulup “bu
defa silahsız kuvvetler” sloganıyla başlatılan 28 Şubat 1997 post
modern darbe sürecinde tek hedef Başbakan Erbakan’dı. Erbakan elimine edilerek
işbirlikçi provokatör ajan olarak en yakınana yerleştirilen Şevket Kazan-O.
Asiltürk ikilisi Refah Partisi’nin başına getirilmek isteniyordu. Bu nedenle 28
Şubat sürecinde Erbakan Refah Partisi tarafından da desteksiz bırakılmıştı.
Durumu RP İstanbul Milletvekili Aydın Menderes’in 28 Şubat 1997 günü 9 saat
süren MGK toplantısının ardından ertesi sabah televizyonlara çıkarak Başbakan
Erbakan’a yaptığı şu çağrı ortaya çıkardı: Ey Erbakan, sen yalnız bir
adamsın. Refah Partisi’nde seni destekleyen kimse yok. Askere boş yere direnip
ülkeyi bir maceraya sürükleme!
Ne Şevket Kazan-O. Asiltürk ikilisi, ne daha
sonra AKP’yi kuran Yenilikçi Hareket içinde yer alanlar, ne bakanlar,
büyükşehir belediye başkanları Aydın Menderes’in bu çağrısını cevaplandırmak
için ortaya çıkıp bir şeycik demediler; aksine sukut ile tasdik ettiler.
Refah Partisi iktidarda iken hakkında kapatma
davası açıldı. Lakin Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden kapatma
kararı vermemekte direniyordu. Çünkü maksadı biliyordu: Refah Partisi
kapatılmayacak, Erbakan suçlu bulunup cezalandırılarak Şevket Kazan-O. Asiltürk
ikilisine teslim edilecekti. Yahudi’nin planı öyleydi; lakin Yekta Güngör Özden
yaş haddinden ekmekli olunca yerine gelen Ahmet Necdet Sezer kapatma kararı
verdi. Böylece Refah Partisi‘nin Yahudi’nin eline geçmesi önlendi!
Bunu Erbakan’ın kurup yönettiği millî derin
devlet istemişti. Ahmet Necdet Sezer’in ödül olarak Cumhurbaşkanı yapılması ile
yerine Mustafa Bumin getirildi. Erbakan bu defa da Fazilet Partisi’ni kurdu.
Erbakan siyasi yasaklı, Tayip Erdoğan tutuklu iken Abdullah Gül kongrede aday
oldu. Genel Başkan Recai Kutan’ın da yardım ettiği “rakibi” Abdullah Gül kıl
payı seçimi kaybetti. Abdullah Gül tutuklu olan Tayip Erdoğan adına aday
olmuştu…
Erbakan, sonunda elinden çıkacağını gördüğünden
Fazilet Partisi’ni de kapattırdı. İşte o süreçte Başbakan olan Bülent
Ecevit’in, Cumhurbaşkanı Sezer’e iki defa giderek Fazilet Partisi’nin
kapatılmamasını istediği, reddedildiği bu yüzden de gerilim yaşandığı yapılan
bu tarihi ifşaattan anlaşılmış bulunuyor.
Yani Başbakan Ecevit dillere destan dürüstlüğü,
demokratlığı nedeniyle değil; kumpasta üzerine düşeni yapmak üzere
Cumhurbaşkanı Sezer’e baskı uyguluyor. Reddedilmesini derin devletten bildiği
için Sezer’in arkasındaki gücü keşfediyor. Önceki Başbakanlığının bir tecrübesi
olarak bunu anlaması gayet doğaldır. Çünkü Erbakan’ın kurduğu millî derin
devleti “kontrgerilla” diye niteleyerek ilk önce kamuoyuna
açıklayan de Ecevit’ti!
Yahudi’nin planı Erbakan’ı mahkûm edip Tayip
Erdoğan’ı Millî Görüş’ün başına getirme, Şevket Kazan-O. Asiltürk ikilisinin
kontrolüne sokma şeklindeydi. Erdoğan, 28 Şubat’tan sonra illeri dolaşıp
mitingler yapıyor ve Erbakan’ı bitirin, ben boşluğu doldururum mesajı
veriyordu. Hiçbir şekilde 28 Şubat aleyhine tek kelime etmiyor minareler süngü
kubbeler miğfer şiirini okuyup hamaset yapıyordu. Millî derin devlet Erdoğan’ı
içeriye atıp oyunun bozulmasını sağladı.
Daha sonra Erbakan Saadet Partisi’ni kurunca,
Erdoğan da hapishane sürecini destana dönüştürerek TÜSİAD’ın referansı ve ABD
Yahudi Lobisinin icazeti ile AKP’yi kurdu. Bu, Erbakan’ın da manipülatif
şekilde desteklediği bir projeydi; çünkü zaten Saadet Partisi’ni Yahudi’nin
işbirlikçi provokatör ajanlarından temizlemiş değildi.
Erbakan ancak Tayip Erdoğan ve arkadaşlarının
Millî Görüş’ü temsilen iktidar olmalarını istemiyordu. Turgut Özal’ın ANAP’ı
gibi iktidarda derin devlet eliyle kontrol etmek istiyor, planını öyle
yapıyordu. Nitekim millî derin devlet Tayip Erdoğan’a milletvekili seçilmesini
engelleyerek başbakan olmasının yolunu kapattı. Deniz Baykal gitti konuştu,
Erdoğan’ın millî derin devlete teslim olmasını sağladı ve öyle Başbakan
olabildi.
>>>O<<<
-
Saadet Partisi Futbol Kulübü Kongresi’nde fanatiklerin oylarıyla İngiliz Temel yeniden başkan seçildi!
-
Erbakan Osmanlı’yı yıkan Siyonist planı anlatıyor
-
“Allah kime yardım ederse ancak O galip gelir”
-
Millî Gazete’nin Haber Yaptığı Erbakan’ın Vasiyeti Neden Açıklanmadı?
-
Erbakan ile dalga geçmişlerdi, hepsi bir bir gerçekleşti
-
Kongre istişaresi yapan Saadet Partisi YİK Üyeleri