Millî Görüş adına sergilenen soytarılıklara bir son verilmelidir
Editör'ün yazısı...

İlk yayınlanma tarihi: 11 Mart 2012
Bugünkü (10 Mart 2012) Hürriyet
Gazetesinde Oğuzhan Asiltürk’ün Erbakan ve çocuklarına yönelik ağır ithamlar
içeren çirkin sözleri haber yapılarak ön sayfada yayınlandı…
Bunun üzerine Oğuzhan Asiltürk’ün
kendisine atfedilen bu sözleri hiçbir şekilde reddetmeyen bir açıklaması Millî
Görüşçü diye bilinen internet sitelerinde yer aldı.
Sadece, ben bu ithamları basına
demeç şeklinde vermedim diyerek Erbakan ve ailesine yönelik başlattığı
karalama kampanyasını masum gösterme çabası sergileyen Oğuzhan Asiltürk,
durumdan vazife çıkartarak üstlendiği Millî Görüş Lideri unvanını
kullanarak bu kötülükleri yapıyor.
Oğuzhan Asiltürk yaptığı bu son açıklama
ile daha önce yalanlanan Bursa konuşmasını da kabul etmiş bulunmaktadır.
Böylece Erbakan’a yönelik iftiralar
içeren Bursa’daki konuşması, internet sitelerine yaptığı açıklamada itiraf
ettiği için aleniyet kazanmış ve basına açıklama şeklini
almıştır.
Zaten Konya’da Erbakan’ı anma
toplantısında herkesin önünde, kameralar karşısında daha önce yaptığı
iftiraları tekrarlaması Kon-Tv ekranlarından ülke geneline canlı yayında kendi
sesinden intikal etti. İsteyen herkes El-Aziz’in internet sitesinden izleyebilir…
Oğuzhan Asiltürk’ün çocuk kandırırmış
gibi Erbakan değil çocukları yaptı şeklindeki sözlerini
ciddiye almak mümkün değildir. Çünkü eğer Erbakan hayatta iken yapmadı ise
vefatından sonra çocuklarının kendi adlarına bir şey geçirebilmeleri söz konusu
değildir.
Oğuzhan Asiltürk; aslında çocukları
üzerinden Erbakan’ı, dolayısıyla Millî Görüş’ü ve onun siyasetteki temsilcisi
Saadet Partisi’ni hedefine alarak yıpratmaya çalışmaktadır.
Vefatından sonra Erbakan’a yönelik
başlattığı bu saldırılara çocukları karşılık versin ve polemik çıksın, Saadet
Partisi utanç verici bir rezil iç çekişme ile hırpalansın, tükensin
istemektedir.
Şevket Kazan ile birlikte muvazaalı şekilde
Saadet Partisi’nin başına getirdikleri Numan Kurtulmuş’un ayrılmak zorunda
kalarak kurduğu Has Parti’nin öne çıkması için karanlık oda tarafından
hazırlanan senaryoyu Oğuzhan Asiltürk sahnelemektedir.
Nitekim Şevket Kazan, Numan Kurtulmuş
olayı fiyasko ile sonuçlandığında “Artık benim kılıcım kesmez. Bundan
sonra kılıcı kesecek olan Oğuzhan Beydir. Çünkü Ben Numan Kurtulmuş için
çalıştım, o Mete Gündoğan için çalıştı. Ve o haklı çıktı” demişti…
Çünkü Musa Saffet Bayramaşık adlı
ABD Yahudi Cemaati temsilcisi Dönmenin çömezleri olan Şevket Kazan
ve Oğuzhan Asiltürk de birer çömez yetiştirip Millî Görüş partilerinde kilit
noktalara getirdiler.
Numan Kurtulmuş Şevket Kazan’ın, Mete
Gündoğan ise Oğuzhan Asiltürk’ün çömeziydi. Erbakan hayatta iken kendilerini değil
çömezlerini Saadet Partisi’nden uzaklaştırdı. Yoksa Millî Görüşçülerin işi
şimdi çok daha zor olurdu.
Artık Millî Görüşçülerin Musa
Saffet Bayramaşık Dönmesinin çömezleri olan Şevket Kazan ve Oğuzhan
Asiltürk ikilisini Saadet Partisi’nden uzaklaştırmaları gerekiyor.
Ancak ne yazık ki 40 yıllık Millî Görüş
davası içinden yeterince şuurlu dava insanının yetişmediği görülüyor. Çoğu bu
ikilinin Millî Görüş kuruluşlarına yerleştirdiği bir sürü dalkavuk tufeylinin
Erbakan ve çocuklarına yönelik hakaretler karşısında kılı dahi
kıpırdamamaktadır.
Son zamanlarında Erbakan’ın şuur,
feraset, basiret, dirayet kavramları üzerinde ısrarla durup hiç
dilinden düşürmemesi meğerse boşuna değilmiş!
Ve şimdi Oğuzhan Asiltürk’ün herkesi
kör âlemi sersem yerine koyan pespaye açıklamalarını matah bir şeymiş
gibi internet sitelerine koyarak yayınlayanlar Millî Görüşçü geçinmektedirler…
Millî Görüşçü olmaları şöyle dursun,
basın etiği ve ilkeleri denilen değerleri hiçe sayan, asgari ahlak düzeyinin
altındaki bu kişiler insani vasıflardan da yoksundurlar…
Mademki Oğuzhan Asiltürk’ün açıklamasını
yayınlıyorlar, o halde ona neden olan haberi ve olayı da sitelerine koysunlar.
Göz boyacılık ile yayıncılık olmaz. Ayıp denilen bir şey, utanma diye bir duygu
var…
Millî Görüş’ün 40 yıllık şanlı
mücadelesi boyunca Erbakan’ın yanında kaldıkları, sadakat gösterdikleri için
itibar gören Ak Saçlı tabir edilen bu şahıslar şimdi
sütlerinin gereğini yapmaktan çekinmemektedirler.
Erbakan hayatta iken Brütüsleşmeye
cesaret edemeyen korkaklar, şimdi haysiyet cellâtlığına ve mezar soygunculuğuna
kalkışmaktadırlar.
Yıllardır, onların Millî Görüş
partilerine hangi şartlarda, nasıl bir zaruriyet karşısında, kim tarafından, ne
amaçla sokulduklarını yazmaktan usandık, gına getirdik; ama bir türlü
anlatamadık…
Millî Görüşçülerin bu gerçekleri
anlamaları ve inanmaları için Şevket Kazan ve Oğuzhan Asiltürk’ün daha kaç kez
bizi doğrulamaları gerekiyor bilmek mümkün değil.
Oğuzhan Asiltürk’ün Erbakan’a ve
çocuklarına yönelik aslı astarı olmayan ithamlarına gıkını çıkartmayanlar;
El-Azizcilerin sayısız kez yaşanan olaylarla doğrulanan açıklamalarına karşı
her defasında aslan kesildiler.
Erbakan’a ve çocuklarına yönelik
iftiralarına sesini çıkartmayanlar da en az Oğuzhan Asiltürk kadar
müfteridirler. Onlar da elbette ki Erbakan’a hesap vereceklerdir. Ama Allah’ın
avnı inayeti ile onlardan da dünyada iken biz hesap soracağız.
Biz El-Azizci Millî Görüşçüler en az
namussuzlar kadar cesur olduğumuzu dost düşman herkese göstereceğiz inşaallah…
Hele bir kripto Ermeni’ye pabuç
bırakacağımızı zannedenler en kısa zamanda nasıl yanıldıklarını görüp
anlayacaklardır.
Millî Görüş’ün 40 yıllık şanlı
mücadelesi içerisinde yetişen ve palazlanan insanlar bu hayâsızlığa dur
diyecekler diye bekledik şimdiye kadar. Eğer meydan, ehli insaf ve vicdan dava
erlerinden yoksun bırakılır ve iş bizlere kalırsa yalınkılıç ortaya çıkar
önümüze çıkanı tepeleriz evvel Allah…
Şu son çağrımızdır… Ben Millî
Görüşçüyüm diyenler bu utanmazlığa bir son vermek için harekete
geçsinler…
Ey Millî Görüşçü gençler; yasalar
çerçevesinde demokratik haklarınızı ve imkânlarınızı sonuna kadar kullanınız.
Bunun için beklemeye, sağa sola bakmaya, talimat almaya gerek yok.
Erbakan bizler zulme, haksızlığa,
ihanete, kalleşliğe karşı hakkı savunacak güce ve şuura erişelim diye şerefli
bir hayat adayıp, son nefesine kadar mübarek bir ömür harcadı…
Asla nankörlük etmemeliyiz, acizlik göstermemeliyiz,
şapşallaşmamalıyız… Erbakan’a, onun mirası Millî Görüş’ün temsilcisi Saadet
Partisi’ne sahip çıkalım, kurda kuşa yem etmeyelim.
Erbakan’ın emaneti olan çocuklarını
insafsızca saldırılardan korumak ise herkesten önce Millî Görüş gençliğinin
görevidir.
Erbakan’a yapılan ihaneti, çocuklarına
yapılan iftiraları, kalleşliği içine sindirenler bari biz Millî Görüşçüyüz demesinler,
çekilsinler bir kenara…
Elbette ki 40 yıllık şanlı bir
mücadelenin davası olan Millî Görüş sahipsiz kalacak değildir.
>>>>>O<<<<<
-
Saadet Partisi Futbol Kulübü Kongresi’nde fanatiklerin oylarıyla İngiliz Temel yeniden başkan seçildi!
-
Erbakan Osmanlı’yı yıkan Siyonist planı anlatıyor
-
Gerçeklerin mutlaka bir şekilde su yüzüne çıkma gibi bir huyu var
-
“Allah kime yardım ederse ancak O galip gelir”
-
Millî Gazete’nin Haber Yaptığı Erbakan’ın Vasiyeti Neden Açıklanmadı?
-
Erbakan ile dalga geçmişlerdi, hepsi bir bir gerçekleşti
-
Kongre istişaresi yapan Saadet Partisi YİK Üyeleri