MİLLÎ GÖRÜŞ DERİN DEVLETİNİN İKTİDAR VE REJİM MÜCADELESİNDE 6 AŞAMA

TC'yi kuran takiyeci Zümre Oligarşisi ile Millî Görüş derin devletinin iktidar ve rejim mücadelesinde;

Aşama-1: ABD'de planlanan 12 Mart 1971 hamlesinin teması irtica ile mücadele idi. Millî Nizam Partisi kapatıldı. Buna karşın Müslümanlara lider yapılmak istenen iki işbirlikçi ajan Mehmed Şevket Eygi ve Kadir Mısıroğlu tutuklanacakken yurt dışına kaçtılar. Artık önleri kesilmiş oldu. Ordu kontrol altına alındı. Erbakan ikinci Partisi Millî Selamet'i kurdu. 1973 Seçiminde 52 parlamenter TBMM'ye soktu ve üç koalisyonla dört yıl boyunca aralıksız iktidar ortağı oldu. Çok önemli işler yaptı.

Aşama-2: Yine ABD'de planlanan 12 Eylül 1980 darbesi ile ikinci hamle yapıldı. Kenan Evren Erbakan'ın emrine girdi. Parlamento ve anayasa feshedildi, CHP dâhil bütün partiler kapatıldı. Zümre yönetimden uzaklaştırıldı. Üç önemli devrim yapıldı. YÖK kuruldu üniversiteler ve bürokrasi Zümre tekelinden kurtarılıp herkese açık hale getirildi. Din dersi mecburiyeti anayasaya konuldu. ANAP iktidarında Özal ekonomiyi Zümre'nin tekelinden kurtarıp dışa ve herkese açtı.

Aşama-3: 12 Eylül sürecinde nihayet Refah birinci parti Erbakan Başbakan oldu. ABD bu defa 28 Şubat 1997 post modern darbesini planladı. Ancak artık orduya güveni yoktu. BU DEFA SİLAHSIZ KUVVETLER HALLETSİN denildi. Erbakan da " Türkiye 28 Şubat'a menfi sermaye, menfi medya ve menfi siyasetle girdi" diyerek orduyu asla suçlamadı. Erbakan'ı iktidar yapıp öyle vurmayı planlamışlardı. Erbakan şık bir demokratik manevra ile başbakanlıktan istifa edip iktidarı 28 Şubatçılara devretti. Millî Görüş derin devleti fırtına olup vurdu. Menfi sermayenin 24 bankasını hortumlattı. Menfi medya patronlarından Dinç Bilgin durumunu HABERTÜRK'te şöyle anlattı: Elimde ne varsa aldılar. Bir evim bile yok, kızımın evine sığındım. Ama beni hortumcu diye içeri attılar. Davam sürüyor. Diğer menfi medya patronu Aydın Doğan ise teslim alındı. 28 Şubat'ı savunan ne kadar gazeteci, yazar, televizyoncu varsa hepsini kovdu. İlginçtir, onlara Tv-5 kucak açtı! Menfi siyasete gelince bütün partileri baraj altında kaldı. Erdoğan'ın kurduğu AKP tek başına iktidar, Baykal'ın kurduğu CHP tek başına muhalefet olarak Meclis'e girdiler. Bir de 5'li çete denilenler kuruluşlarının başından alındılar. Ordudaki iki 28 Şubatçı general Çevik Bir ve Erol Özkasnak ise en başta emekliye sevk edildiler.

Aşama-4: ABD 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat hamlelerini Millî Görüş derin devleti tersine çevirince bu defa Türkiye'yi işgale karar verdi. Bunun için Pentagon Nevada çölünde Türkiye'yi işgal senaryosu ile tarihinin en büyük tatbikatını yaptı. 1 Mart Tezkeresi ile Irak'ı kuzeyden işgal bahanesiyle Türkiye'yi kalleşçe işgal etmek için şu hazırlıkları yaptı: Büyük gemiler yanaşsın diye limanlar derinleştirildi. Büyük uçaklar insin diye hava üslerinin pistleri uzatıldı. Güneydoğu'da 80 bin ABD askerinin konuşlandırılacağı araziler kiralandı. Hepsi için 850 milyon Dolar harcandı. Ama tezkere geçmedi. Irak güneyden işgal edildi. Saddam Erbakan'ın tavsiyesiyle ordusunu gerilla düzenine soktu. El-Kaide ve diğer cihatçı örgütler de devreye girdi. ABD ve müttefiklerinin işgal ordularını vurdular da vurdular. ABD 6000 asker 7 trilyon Dolar kaybedip çekilmek zorunda kaldı. Eski Başkan Trump durumu şöyle özetledi: Irak'ta 7 trilyon Dolar harcadık, avucumuzu yaladık. O kadar da değil ABD ve müttefikleri Irak işgali sonrası küresel ekonomik krize girdiler, hala çıkamadılar.

Aşama-5: ABD 15 Temmuz 2016'da FETÖ kamuflajlı NATO saldırısı ile de Türkiye'yi işgale kalkıştı. O kadar kapsamlı ve ayrıntılı bir hazırlık yapılmıştı ki bu defa netice alınacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Ancak Millî Görüş devleti ta baştan yürütülen çalışmaları takibe almış ve harekete geçilmek üzere iken düğmeye bastı. FETÖ kılıflı Kemalcı generaller don-atlet yüzleri gözleri mosmor içeri tıkıldı. Eğer işgal başarılı olsaydı Yurtta Sulh Konseyi müstemleke yönetimini kuracaktı. CİA ve MOSSAD işbirlikçi ajanları FETÖ mensubu diye derdest ediliyor. Ancak TC'nin kurucusu takiye Zümre'nin inine karanlık odaya girilemedi. 15 Temmuz sonrası TSK İsrailci unsurlardan epeyce temizlendi. TC'nin kurucusu takiyeci Zümre TSK'yı yurt savunması için değil Kemalcı resmi ideolojiyi Müslümanlara karşı koruması için dizayn etmişti. 15 Temmuz sonrası sınır ötesi birçok harekât başlattı. 15 Temmuz sonrası İslam karşıtı Müslüman düşmanı subay yetiştiren sözde harp okulları kapatıldı Milli Savunma Üniversitesi kuruldu. Bu çok köklü devrim meyvelerini vermeye başladı.

Aşama-6: Bu son aşamada takiyeci Zümre'nin iktidarı tümüyle devralıp Pelikan Hükümetini kurması kendi hamlesi de başarısı da değildir. Elinden TSK alınan, her iki seçimi kaybeden, seçimde yarışan iki ittifakı da karşısına almış olan takiyeci Zümre'nin elindeki son imkân ekonomik gücüdür. Şu anda Millî Görüş derin devleti ile TC'yi kuran takiyeci zümre arasındaki mücadele ekonomik alanda yaşanıyor. Zümre iktidarın altın tepside neden önüne konulduğunu anlamış görünüyor. Şunu demek istiyorum: takiyeci Zümre'nin Millî Görüş derin devleti karşında kazanma şansı sıfırdır.

O.G.