Meğer bağımsız politika izlemek ne güzelmiş! Batı basını yazdı; dizlerimizin üzerine çöktük

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Zeki Geçkil, Türkiye'nin son dönemde izlediği dünyanın ağzını açıkta bırakan dış politikasını ve Batı'nın ABD güdümünde hareket ederek uğradığı hüsranı şöyle değerlendirmişti:

"Gelişmiş  Avrupa Birliği ülkeleri ABD'nin güdümünde hareket ederek Rusya'ya koydukları ambargo yüzünden enerji tedariğinde muhatap oldukları sıkıntılar nedeniyle büyük ekonomik, toplumsal, sosyal krize girmiş durumdalar. Türkiye ise İsrail ve ABD'den bağımsız hareket etmenin ayrıcalığını yaşayarak son 20 yılda ülkenin bir enerji koridoru haline gelmesiyle de güvenli enerji tedariği imkânına sahip olduğundan kalkınmasını, büyümesini sürdürmektedir. Türkiye'nin tek eksiği takiyeci Zümre medya ve akademiyasının her türlü başarıyı, güzelliği karalamasına, felaket tellallığı yapmasına karşı koyacak kamuoyu oluşturma mekanizmalarına sahip olmayışıdır.

Avrupa ülkelerinin toplumları, yönetimlerinin ABD güdümünde hareket etmesi nedeniyle yaşadıkları enerji krizinden ve onun yol açtığı ekonomik sıkıntılardan dolayı feryat figan meydanlara dökülürken... Türkiye toplumu İsrail ve ABD'den bağımsız, özgür iç ve dış politikalar geliştiren, çözümler üreten Cumhur İktidarına minnet ve şükran duyguları besleyeceğine takiyeci Zümre medya ve akademiyasının karalama kampanyaları ve felaket tellallığı ile dolduruşa gelerek nankörlük etmekte, yaşadığı huzur ve güvenin kıymetini bilmemektedir."

-GEÇKİL-

İşte şimdi Avrupa basını ABD güdümünde hareket etmenin ülkelerini uğrattığı hüsranı şu ifadelerle anlatıyor: "Avrupa dizlerinin üzerine çöktü."

Akşam'da yayınlanan haber şöyle:

Merkezi Avrupa Birliği (AB) kurumlarının da bulunduğu Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunan ve AB haberleriyle ön plana çıkan yayın organlarından New Europe'da Avrupa'nın tarım krizine ilişkin çarpıcı bir haber yayınlandı. Kritik tarım ürünlerinde büyük düşüşlerin beklendiği vurgusu yapılan haberde ayrıca Avrupa'daki tarım sektörünün AB kurumlarından çok büyük ve kapsamlı bir yardıma ihtiyaç duyduğunun da altı çizildi.

RAPORLARA YANSIMIYOR

Nicholas Waller imzalı ve "Avrupa'nın tarım sektörü enerji ve gıda krizinde destek için haykırıyor" başlıklı yazıda Rusya-Ukrayna savaşının başlaması ve AB ülkelerinin Rusya'ya ambargo uygulamasının ardından yaşanan büyük enerji ve gıda krizine değinildi. AB'nin ambargolarına karşı kıtaya enerji, petrol ve doğalgaz akışını ciddi şekilde kısan Rusya'nın kararlarının ardından Avrupa tarımında yaşanan ve raporlarda dışarı tam olarak yansıtılmayan rakamlara ve oranlara yer verildi.

GÜBRELEME DURDU

Buna göre pastörize işlemi ve süt tozu üretimi yüksek enerji tüketimi istediği için fiyatları ciddi şekilde arttı. Pastörizasyon işlemlerinin maliyetinde yüzde 80, süt tozu üretiminde yüzde 55 artış yaşandı. Bu rakamların süt ve hamurlu ürünlerde de benzer şekilde arttığına dikkat çekildi. Rusya'dan gelen enerjiye bağımlı bir başka sektör olan gübrelemedeki maliyet artışı dolayısıyla Avrupa gübreleme kapasitesinin yüzde 70'i işlemez hale geldi. Bunun tarımsal üretimde yıkıcı etkisi olacağına değinildi.

KURAKLIK ÜRETİMİ VURDU

Haberde, kıta genelindeki kuraklık dolayısıyla AB üyesi ülkelerin yarısından fazlasında tahıl, ayçiçek ve mısır üretimin son beş yıllık ortalamanın yüzde 4 altına düşmesi bekleniyor. Tarımsal üretimde yüzde 12, mısırdaysa yüzde 16'lık üretim kaybı hesaplanıyor, Diğer yandan Avrupa Kuraklık Gözlem Merkezi (EDO) verilerine göre AB tarım alanlarının yüzde 47'si kuraklığın yıkıcı etkilerinden zarar görüyor. Ayızad kuraklığın etkilerinin kriz için "kartopu gibi büyüme etkisi yapmasının" beklendiği de vurgulandı ve "Küresel gıda yokluğu ve yıkıcı kuraklığın ardından tarım sektörü dizlerinin üzerine çöktü" dedi.

AB'YE 'YARDIM EDİN' ÇAĞRISI YAPILIYOR

AB'nin başta Fransa olmak üzere gıda ön paketleme bilgi sisteminde başarısız bir performans sergilediği ve bunun Avrupa tarım-gıda sektörüne zarar verdiği vurgulandı. AB'nin gıdalardaki pestisit oranını yüzde 50 aşağıya çeken zorlayıcı hedefin mevcut kriz ortamına fayda sağlamayacağı diğer yandan AB tarafından 2030 tarımsal üretimde biyogaz kullanımının 35 milyar metreküp olması yönündeki hedefin de artık gerçekçilikten çok uzak olduğu yönünde vurgular yapıldı. Yazıda AB yetkili kurumları uyarılarak uzun vadeli hedeflerin kısa dönemli acil önlemleri etkilemeyecek şekilde yeniden planlanması gerekliliği vurgulandı. Yazıda ayrıca tarımın AB kurumlarından çok büyük ve kapsamlı bir yardıma ihtiyaç duyduğunun da altı çizildi.

Akşam-O.G.