Başlıklar:
- Cuma mesajı
- Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan'la uzlaşma sürecini başlattığı gözlemleniyor
- AKP'deki takiyeci Zümre mensubu Pelikancılara söz geçiremiyor
- Artık TSK out MİT in
- Günümüzde ilk defa inkarcılar da azınlığa düşmüş durumda...
***
Bugün mübarek Cuma. 20. Asırda yeryüzünü küfür, inkâr, zülum, vahşet, sapkınlıkla dolduran, fakat görülmeyen, bilinmeyen gizli güç Siyonizm, hadislerde bildirilen Deccal'dır. Her ülkede iktidar ya da iktidara talip, Türkiye ile işbirliği halindeki siyasi kadrolarla Yeni Bir Dünya, Adil Düzen kurmak üzere Siyonizm'le mücadele eden gizli güç Millî Görüş ise hadislerde bildirilen Mehdi'nin çıkışıdır. Yaşanan hak-batıl mücadelesinin finalidir. Allah Nurunu Tamamlayacaktır.
Siyonizm'in art arda iki dünya savaşı çıkartarak ardından 1945 Yalta Konferansında Birleşmiş Milletler'i kurarak çatısı altında gerçekleştirdiği iki bloklu dünya düzenini Erbakan örgütlediği Çihatçı Gruplarla SSCB'yi Afganistan'da, ABD ve müttefiklerini Irak'ta mağlup ederek yıktı.
***
Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan'la uzlaşma sürecini başlattığı gözlemleniyor
Organize ettiği 6'lı masa ittifakı dağıldı ama takiyeci Zümre pes etmedi. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan'la uzlaşma sürecini başlattığı gözlemleniyor. Bu süreç Devlet Bahçeli ile yolları ayırıp Meral Akşener'le ittifakla sonuçlanabilir. Pelikancılar da baştan beri bunu istiyor. Ancak buna vakit kalmadı. Bakalım neler olacak?
Cumhur İktidarı yandı, bitti, kül oldu diye üzerinde tepinen takiyeci Zümre sözcüleri radikal bir dönüş yaparak girdiği bütün seçimleri kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu seçimi kazanmaması için bir neden yok demeye başladılar. Kapalı kapılar arkasında neler dönüyor bilemeyiz ama dün Cumhur İktidarına veryansın edenlerle şimdi gözü kapalı savunanların takiyeci Zümre mensupları oldukları görülüyor. Bilinen bir şey daha var o da takiyeci Zümre'nin ülke için, millet için, devlet için parmağını oynatmak şöyle dursun hiçbir kötülükten kaçınmadığı acı gerçeğidir. Gözlemlenebilen gelişmelerin ucu... Gerisinde ne olduğu çok yakında görülecek, bilinecektir.
TC'yi kuran, onlarca yıl yöneten, istediğini iktidara getirip istediğini indiren takiyeci Zümre Oligarşisi artık siyasette ne yapmaya kalksa yüzüne gözüne bulaştırıyor. Güçlendirilmiş parlamenter sistem vaadiyle Kemalcı vesayet statükosunu yeniden inşa ve tahkim etme mutabakatıyla bir araya getirdiği benzemez 6'lı partiler organizasyonunu sahip olduğu illüzyoncu medya ve akademiyayla sürekli gündemde tutarak kamuoyunu domine eden takiyeci Zümre seçime aylar kala dramatik şekilde başarısızlığa uğradı. Şu anda daima en iyi becerdiği yöntemi uygulayarak iktidara sızma harekâtını başlatmış görünüyor. Zaten Külliye'de, bürokraside, AKP'de Pelikan'ı örgütlemişti. Şimdi bunun üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı desteklemek üzere yanaşmaya çalıştığı anlaşılıyor. Ancak Türkiye sahipsiz değil. Milli Görüş derin devleti takiyeci Zümre Oligarşisini hayli aşındırıp küçülttü. İşini bitirmeyi artık 2023 sonrasına erteleyemez.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son ABD gezisinde Yahudi lobisi ve medyasının olağanüstü ilgisine mazhar olup kıymete binmesi, önemsenmesi ile birlikte içeride takiyeci Zümre sözcülerinin ağız değiştirip karalama kampanyası yerine yıkama yağlama kampanyası başlatmaları kapalı kapılar arkasında bir şeyler döndüğünü fena halde hissettirmektedir. Bu yüzden Türkiye'de beklenmedik gelişmelerin olması ihtimal dahilindedir. 53 yıldır Milli Görüş derin devletinin takiyeci Zümre Oligarşisine karşı başlattığı iktidar, rejim, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde sürekli kazanması, güçlenmesi, bütün tertipleri, oyunları bozması, darbe girişimlerini püskürtmesi, Kemalcı vesayet statükosunu zayıflatıp işlemez hale getirmesi beklenen bu gelişmelerde de istediği sonucu alacağının ümidini kuvvetle vermektedir.
***
Ne yazık ki Cumhurbaşkanı Erdoğan AKP'deki takiyeci Zümre mensubu Pelikancılara söz geçiremiyor
Kemal Kılıçdaroğlu CHP'deki takiyeci Zümre unsurları Selanikli Kemalcılara ikinci restini de çekti. Beni destekliyor musunuz, desteklemiyor musunuz diye gürledi. Ne yazık ki Cumhurbaşkanı Erdoğan AKP'deki takiyeci Zümre mensubu Pelikancılara söz geçiremiyor. CHP'deki takiyeciler Kemal Kılıçdaroğlu'nun helalleşme söylemiyle başlattığı kampanyaya destek vermiyorlar. AKP'deki takiyeciler ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail, ABD, NATO, Avrupa Birliği, TÜSİAD, faiz karşıtı söylemine destek olmayıp pasif direnişle karşılıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu CHP'deki takiyecilere rest üstüne rest çekerken Cumhurbaşkanı Erdoğan AKP'deki takiyecileri karşısına alamıyor. Bu yüzden "2 tane ayyaşın çıkardığı kanunlar" sözünün arkasında duramadı.
Takiyeci Zümre sözcülerinin son günlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alıp yaylım ateşine tutmasına karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimi kazanmasına yönelik kiminin açıktan kiminin dolaylı destek vermesi ne kadar ilginç ve ne kadar manidar. Önce bir kere takiyeci Zümre her alandaki, her görüşteki, her kılıktaki elemanlarını nasıl da hızlı organize edebiliyor. İkincisi takiyeci Zümre'nin sahiplenip arkasında sağlam durduğu hiçbir düşüncesi, görüşü, paradigması yok. Tek ideolojisi pragmatizm. Neyi savunursa savunsun kimi desteklerse desteklesin tek gayesi Zümre'nin gücünü, konumunu, çıkarını korumak. Ancak bu kesnizani takiyeci Zümre'nin ne olduğunu ne olmadığını kamuyou ve toplum bilmemektedir. Bilenlerse cesaret edip konuşamıyor.
***
Artık TSK out MİT in
Artık TSK out MİT in. PKK'yla mücadelede varsa yoksa MİT operasyonları... TSK'nın adı yok. İllüzyoncu medya ve akademiya gizli kalması, sır olması gereken MİT'i yaptığı haberlerle gözlere sokup milletimizin gururu TSK'yı arka planda tutuyor. Eskiden olmayan bu uygulama Hakan Fidan'la başladı. Faaliyetleri, operasyonları sır kalması gereken istihbarat örgütünün bu kadar aleni haberlere konu olmasının dünyada da bir örneği yok. Siyasete atılmak için istifa ettiği görevine iade edilen Hakan Fidan'ı takiyeci Zümre yoğun bir tempoyla siyasete hazırlıyor. Ancak Kılıçdaroğlu'nun adaylıktan vazgeçmemesiyle Cumhurbaşkanlığı adaylığı 2028'e kalmış durumda.
***
Günümüzde ilk defa inkarcılar da azınlığa düşmüş durumda...
Tarih boyunca inananlar hep azınlıkta inkarcılar hep çoğunluktaydı. Günümüzde ilk defa inkarcılar da azınlığa düşmüş durumda... Artık büyük ekseriyeti münafıklar oluşturuyor. Olduğu gibi görünen göründüğü gibi olan yok. Hiç kimse kendisini değil herkes rolünü oynuyor. Zira Şalom Gazetesine göre 5782 yılında olan Yahudilik tarih boyunca takiyeciliği geliştirip 20. yüzyılda Siyonizm'i dünyaya hakim kılarak çift kimlikliği, ikircikliği, iki yüzlülüğü, içi başka dışı başka olmayı yani münafıklığı küresel olgu haline getirdi. Bu yüzden gerçek Müslümanlarla mert kafirler iki küçük azınlık haline geldiler.
O.G.
Yorum yazarak El-Aziz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan El-Aziz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler El-Aziz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı El-Aziz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak El-Aziz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan El-Aziz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler El-Aziz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı El-Aziz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.