İsrail Ordusu, Çanakkale’de Kuruldu
Timetürk'ten Kemal Özeri'in İsrail Ordusu Çanakkale'de kuruldu başlıklı yazısı...

İlk yayınlanma Tarihi: 19.03.2015
Kemal Özer /
www.timeturk.com
Çanakkale geçildi mi,
geçilmedi mi? Bu tartışmalı bir soru fakat bu soru yüzünden yargılananlar bile
oldu.
Çanakkale’yi geçmek
isteyenlerin amacının İstanbul’u Müslümanlardan geri almak olduğundan şüphe
yok. ‘Çanakkale geçilmedi’ ama İstanbul işgal edildi öyle mi?
Bir başka ilginçlik
ise İstanbul’un kurtuluşunun hiç kutlanmamış olması.
İngilizler İstanbul’u
işgal etmediler mi? Ettiler. Peki, İstanbul’a nasıl ulaştılar ve biz İstanbul’u
İngilizlerden nasıl geri aldık? Savaşmadan aldığımıza göre neyin karşılığında?
Bu kısmını burada
bırakalım. Siyonistlerin Çanakkale Savaşında Osmanlıya karşı savaştığını,
üzerinden bir asır geçmesine rağmen Mavi Marmara hadisesinden
sonra, Murat Bardakçı’nın kaleme aldığı yazıdan öğrenmiştim.
Bardakçı’nın “Siyonistlerle ilk çatışmamız
Çanakkale'de oldu” başlıklı yazısında, Siyonistlerin Çanakkale
Savaşı ile ilişkisini ve de İsrail’in kuruluşu ile bu savaşın nasıl bir
ilişkisi olduğuna anlatıyordu.
İşte pek bilinmeyen bu
ayrıntıyı ele alan yeni bir kitap çıktı. Üstelik kitabın yazarı, Çanakkale
Savaşı’na katılan Siyonistlerin komutanı…
Bu ay piyasaya çıkan
bu ilginç eser, adını ilk kez duyduğum ‘Dün Bugün Yarın Yayınları’ndan çıkmış.
İlginç bir isim ve dikkat çekici bir kapakla...
Sion Katır Birliği Komutanı’nın “Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler” adlı
eserinin kapağında, Çanakkale Savaşı’nda hatıra fotoğrafı olarak çekilen ve
ellerinde bugünkü İsrail’in bayrağı olan askerlere ait bir resim yer alıyor.
İsmiyle müsemma,
hatıralar yayınlayan bu yeni yayınevinden çıkan eseri, bir solukta okudum.
Temiz bir baskı, iyi bir mizanpaj ve güzel bir tercüme…
Kitabın iyi bir özeti
sayılabilecek sunuş yazısını, Tuncay Yılmazer kaleme almış…
“Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler” eseri, İrlandalı Yarbay J. H. Patterson’un hatıralarından oluşuyor.
Yarbay Patterson, Gelibolu Harekâtında Zion Mule Corps (ZMC) / Sion Katır
Birliği Komutanı olarak görev yapmış bir subay.
Patterson, bir Yahudi
ve Siyonist değil ancak Müslümanlardan nefret eden, İstanbul’un geri alınması
gerektiğine inanan Yahudilere hayran bir kişi.
Hatırat, Gelibolu
Harekâtı’nda Zion Mule Corps (ZMC / Sion Katır Birliği) komutanı olarak görev
yapan İrlandalı Yarbay J. H. Patterson’un o dönemle ilgili anıları…
Habertürk Gazetesi
yazarı tarihçi Murat Bardakçı; “Tarih boyunca -Yahudilerle aramızda-
hiçbir mesele çıkmadığından bahsediliyor. Oysa Yahudiler, 2 bin sene aradan
sonra ilk savaşlarını Çanakkale'de bize karşı yaptılar. Yahudi dünyası ile
aramızda tarih boyunca hiçbir silâhlı karşılaşma olmadığını yazıp söyleyenlere
hatırlatmak istedim...” dediği yazısına şöyle devam ediyordu:
“Biz Yahudiler ile ilk
defa geçen hafta değil, bundan 95 sene önce karşı karşıya gelmiş, hatta
savaşmıştık! Hem de nerede? Çanakkale Cephesi’nde...
Mehmetçik kan ve ateş içerisinde vatanını savunurken, karşısındaki müttefik
güçler arasında tuhaf bir birlik de vardı: Siyon Katır Bölüğü!
Bölüklerin kuruculuğunu Joseph Trumpeldor ve Ze’ev
Jabotinsky adında iki Rus Yahudi’si yaptı. Filistin’e gitmiş, Cemal
Paşa tarafından kovulunca Mısır’a geçmişler ve hızlı birer Siyonist olmuşlardı.
Birinci Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine İngilizler’e, bir Yahudi askerî
birliği teşkil edip, birliğin Türkler’e karşı savaşmasını teklif ettiler.
Teklifleri önce geri çevrildi, sonra kabul edildi. 1915 Mart’ında kurulan ve
Yarbay John Patterson’un kumandasına verilen birlik, 17 Nisan’da
gemilerle Çanakkale’ye gönderildi.
İngilizler, Siyon Katır Bölüğü’nü 1916 Mayıs’ının sonunda Çanakkale’den
Filistin’e gönderip General Allenby’nin emrine verdiler. Birliğin
adı “Yahudi Lejyonu” oldu, dünyanın dört bir tarafından Yahudi
gönüllüler topladı ve Allenby’nin yine bize karşı başlattığı
harekâta katıldılar.
Çanakkale’deki Yahudi Katır Bölüğü, talihin garip bir cilvesiydi. Yahudiler,
Roma ordularının Milâttan Sonra 70’te Kudüs’ü yerle bir etmeleri üzerine, bir
orduya sahip olamamışlardı. Çanakkale’ye gönderilen birlik, askerlerinin
sayısının az olmasına rağmen, aradan geçen yaklaşık 2 bin sene boyunca kurulan
ilk Yahudi ordusu idi ve Yahudiler, 2 bin sene aradan sonra ilk savaşlarını
bize karşı yapıyorlardı.”
Bardakçı’nın yazısında yer alan bilgilerin tümü gerçek ve daha fazlası; dünya
ordularını yakından tanıyan, Güney Afrika’daki Boer Savaşı’ndan Çanakkale
Savaşı’na kadar çok sayıda savaşa katılmış olan, savaşı bir zevk ve
romantizmolarak görebilecek kadar gözü dönmüş bir yarbay olan Patterson’ın
kitabında yer alıyor.
İstanbul’un
düşürülmesini ‘tarihin akışını yeniden değiştirecek destansı bir olay’ olarak
düşleyen ve işgalin bu yüzden yapıldığını belirten yazar, 1947’de ölür.
Kendisinden altı hafta sonra ölen karısı ile birlikte yakılır ve külleri
Filistin topraklarına serpilir.
* * *
Çanakkale Savaşı’na
katılan “Siyonistler” ise, bugünkü İsrail Ordusu’nun temelini oluştururlar.
Cephede Osmanlı’ya karşı savaşan “Siyon Katır Bölüğü” askerlerinin arasında
ilginç isimlere rastlıyoruz. Bunlardan biri, İsrail’in ilk başbakanı olacak
olan David Ben Gurion, 1967’deki 6 Gün Savaşı sırasında İsrail
Başbakanı olan Levy Eskhol, yine İsrail Cumhurbaşkanlarından Yitzhak
Ben Zvi de vardır.
Korkaklıklarıyla da
ünlü Siyonist Yahudilerin, Çanakkale’de korkuyu yendiklerini düşünmemek
imkânsızlaşıyor.
Korkuyu yenen ve
Filistin’i ele geçirme özgüvenine erişen Siyonistlerin, Çanakkale Savaşı’nda
örgütlenmesini sağlayan Ze’ev Jabotinsky bu gerçeği; “Savaşmak
açısından Gelibolu’ya gidiş, Siyonizm’e yepyeni ufuklar açmıştır” şeklinde
itiraf ettiğini görmekteyiz.
Yine Ze’ev
Jabotinsky’in bir başka itirafı da, Mete Tuncoku’nun Türk Tarih Kurumu’ndan
çıkan “Çanakkale 1915 Buzdağının Altı” kitabında şu şekilde yer alır: “Eğer
biz 2 Kasım 1917’de Balfour Bildirisi ile Filistin’de yurt edinme sözü aldıksa,
buna ulaşan yol Gelibolu’dan geçmiştir.”
Son iki yüzyılın
siyaset tarihi gözden geçirildiğinde görülecektir ki, Mısır’dan Trabzon’a
uzanan hinterlantta ‘Büyük Siyonist İmparatorluğu’ kurmanın
adımlarının ilmek ilmek dokunduğunu görürüz. Bugün, Uzungöl’de dağları santim
santim dolaşanların bu amacın oyuncuları olduğunu, küresel ve yerel ölçekte
tohumları ele geçirerek, yaşamımızı da ele geçirme gayretlerinin buna matuf bir
girişim olduğunu göz ardı etmemek gerek.
Bugün dünyanın en
büyük servetine sahip aile imparatorluğunu kuran büyükbaba ‘Mayer Amschel
Rothschild’in, Osmanlı’nın dağılmasıyla, Filistin topraklarının en verimli
yerlerinin Siyonist Yahudilerin eline geçmesini sağlamak için 2 milyon
Sterlinlik bir fon tahsis ettiğini, bugün olduğu üzere kontrolü altındaki
İngiliz Hükümeti’ne baskı uygulayarak, Balfour Deklerasyonu'nu yayınlattığını,
bununla da yetinmeyip Hitleri finanse ederek, zehirli gaz sağlandığını ve bu
sayede Filistin topraklarına gitmek istemeyen fakir ve gariban Yahudilerin
katledilmesinin teşvik edildiğini de hatırdan çıkarmamak gerekiyor.
Osmanlı’nın hiçbir
savaşını övmeyen resmi tarih kitaplarımızın, Mustafa Kemal’in de katıldığı
-destansı- Çanakkale Savaşı’nı övmesi anlaşılabilir bir şey. Fakat Afrikalı
Müslümanlardan Avustralyalı Anzaklar’a kadar bu savaşa katılan herkesi tek tek
zikreden, hatta aralıksız bir şekilde ‘Arapları arkamızdan
vurdular’ tezini işleyen resmi tarih kitaplarının Siyonistlerden
tek kelimeyle bile olsa bahsetmemesibasit bir hata olmaz. Bu resmi tarih
söyleminde rejim kadar bazı çevrelerinde ne kadar etkin olduğunun en açık
göstergesi…
Bu durum hem yüzyıllar boyu besleyip sonra da gözünü oydurmak, hem de bir
toplumun bilinçaltını yönetmenin en iyi örneği bu olmalı.
Bunlar ve daha fazlası, yakın tarih hatıraları ve araştırma eserlerinde
okunmayı bekliyor. Bilmenin yolunun okumaktan geçtiği malum. Lakin bilmek
yetmiyor, önlem almak da gerek... Her bireyin kendi başına alabilecek önlemleri
var. Mesela, bunlara ait ürünleri tüketmemek bile önemli önlemlerden biri.
‘Dün Bugün Yarın
Yayınları (DBY)’ndan çıkan “Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler”eseri,
hatıra severlerce mutlaka okunmalı. Okurken mütercimin ‘Türkiye’ diye tercüme
ettiği devletin ‘Osmanlı’ olduğunu göz ardı etmeden.
İyi okumalar!
-
İletişim Başkanı Altun Batı'nın Karabağ sessizliğine dikkat çekti
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gavurun kılıcını sallayarak üzerimize gelenleri gördükçe üzülüyorum
-
Türkiye'den çok konuşulacak yeni İHA tasarımı! ASELSAN patentini aldı, dikkat çeken detay
-
TBMM, mini ekonomi paketi için mesai yapacak
-
Rusya-Ukrayna arasındaki anlaşmazlıkta İsrail’in sinsi planını Türkiye bozdu!
-
Ramazan ayında tedbirlere nasıl devam edilecek?
-
ABD 2040 istihbarat raporu: Türkiye etkin bölgesel güç